ASMO´DAN MUHTEŞEM KUTLAMA

ASMO´DAN MUHTEŞEM KUTLAMA

Antalya Mali Müşavirler Odası´ndan muhteşem Cumhuriyet kutlaması

Antalya Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle görkemli geleneksel Cumhuriyet Balo´su düzenledi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk vurgusunun hakim olduğu baloda konuşan ASMO Başkanı Emrullah Tayfun Çavdar açılış konuşmasında ?Cumhuriyet sürekli bir devinim, yenilenme, atılım, araştırma demektir. Cumhuriyetin özünde adeta bir çocuk ruhu vardır. Bu sebeple, onun içinde taşıdığı dinamik, taze ve yaratıcı çocuk ruhunu yitirmeden, o ruha uygun bir biçimde yorumlanması, düşüncede, bilimde, sanatta, olgun çocuk ruhu ile yaratıcı ürünler ortaya konulması, her dem taze ve keşfedici olma özelliğinin korunması gerekir? dedi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı´nın okunmasının ardından açılış konuşması yapan Çavdar, geleneksel Cumhuriyet Balo´sunun ana konseptini çocuk üzerine kurguladıklarını belirtti.

ASMMO´nun geleneksel balosuna ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya Borsa Başkanı CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Muratpaşa Belediye Başkanı Uysal´ı temsilen başkan yardımcısı Hasan Kaçmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek´i temsilen Cemil Böcek, ADD Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, ASMMO eski başkanları ve çok sayıda oda üyesi katıldı. 10. Yıl Marşı ve İzmir Marşı okunmasına Türk bayrakları ile tüm katılımcılar eşlik etti. Balonun pastasını bir çocuk kesti.

Baloda konuşan ASMMO Yönetim kurulu Başkanı Çavdar şunları söyledi:

?Cumhuriyet devrimi deyince aklımıza birçok kavram geliyor. Bunlardan bazıları, çağdaşlaşma, özgürlük, kadın, çocuk, eğitim, bayrak, zafer, demokrasi, laiklik ve eşitlik...

Cumhuriyet devrimini her yıl bir konu başlığı altında yaşatıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda eğitim ve kadın konularına ağırlık verdik. Geleneksel balomuzun bu yılki konseptini ise çocuklarımıza ayırdık.

Tüm dünya ulusları, çocukları farklı tanımlamıştır. Kültürel ve ekonomik koşullar, savaş ortamının yarattığı belirsizlikler bu tanımlarda birincil etken olmuştur ve çocuklara farklı misyonlar yüklemiştir. Ülkemizdeki emsali görülmemiş çocuk sevgisi hayata tutunmamızı sağlayan kuvvetli bir bağ olmuştur.

Bizim için çocuk, meraklı, hayal gücü yüksek, yaratıcı, taze, hevesli, yeniliklere açık, inatçı ve bağımsız olma isteğine sahip olan insandır. Çocuklar yetişkinleri kıskandıracak ölçüde yaratıcılık yeteneğine ve sorgulama gücüne sahiptirler. Onlar için "böyle gelmiş böyle gider" şeklinde bir seçenek yoktur. Hiçbir baskıya boyun eğmeden düşündüklerini hayata geçirebilmek için o kadar ısrarcı olurlar ki, bütün alışkanlık, gelenek ve görenek kurallarını altüst ederler. Bu yüzden çocuk olabilmek ve çocuk niteliklerine sahip olabilmek önemlidir.

Cumhuriyet demek çocuk demektir...

Cumhuriyetin ilanından bir gün sonra Cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilk başbakanı İsmet İnönü´ ye bir mektup yazdı. Bu mektup, Cumhuriyet devrimini mucize gibi anlatıyordu...

İşte Mustafa Kemal´ in kaleminden dökülen satırlar:

"Bize, geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı, yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız, kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev bu, özgür bir toplum oluşturmak, çağdaşlaşmak, bu ideali gerçekleştirmek zorundayız, bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun."

İsmet İnönü bu satırları okurken ülkemizde,

10 kişiden fazla işçi çalıştıran sadece 280 işyeri vardı, bunların 250´si yabancıların elindeydi. Kişi başına düşen milli gelir 45 dolardı. Elektrik sadece İstanbul, İzmir ve Tarsus´ta vardı. Elektrik üretimi sadece 50 kilovatsaatti. Sadece 4 şehirde toplam 1490 otomobil vardı. Farklı saat sistemleri ve değişik ölçü birimleri kullanılıyordu. Sağlık sistemi, Eğitim sistemi, Hukuk sistemi, kadın ve çocuk hakları, hayvan hakları, sanat ve spor yoktu... Ortalama insan ömrü 40 yaştı...

İşte bu koşullardaki yaşam döngüsünü sonlandırmak adına, çocuklara yapılan yatırımla orta ve uzun vadede istenilen sonuçlar alınabilirdi. Elbette acilen çözüme kavuşturulması gereken pek çok önemli sorunlar vardı. Bunların üstesinden gelebilmek için cumhuriyet devrimi de içindeki çocuğa sarıldı...

Yeniliğin ve dönüşümün ardından yılmadan koşabilmek için cumhuriyetin çocuk ruhuna, çocukların ise cumhuriyet devrimine ihtiyacı vardı.

İşte Ulu Önder Atatürk´ün Cumhuriyete kazandırmaya çalıştığı ruh, Cumhuriyet ruhu böyle heyecanlı, meraklı, araştırıcı, yaratıcı bir çocuk ruhudur. Cumhuriyet ruhu, bilim, sanat ve düşünce alanında özgün ve yaratıcı ürünler ortaya koyan, yaşama kendi açısından bakabilme cesareti taşıyan olgun bir çocuk ruhudur.

Bu durumda, Cumhuriyet sürekli bir devinim, yenilenme, atılım, araştırma demektir. Cumhuriyetin özünde adeta bir çocuk ruhu vardır. Bu sebeple, onun içinde taşıdığı dinamik, taze ve yaratıcı çocuk ruhunu yitirmeden, o ruha uygun bir biçimde yorumlanması, düşüncede, bilimde, sanatta, olgun çocuk ruhu ile yaratıcı ürünler ortaya konulması, her dem taze ve keşfedici olma özelliğinin korunması gerekir.

Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 96. Yılı Hepimize Kutlu Olsun.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK´ün Sözü ile sözlerime son vermek istiyorum. "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir."



BAŞKAN BAHAR: “PARAMIZIN İSTİKRARLI BİR SEYİR İZLEMESİNİ İSTİYORUZ”

BAŞKAN TAT; " YAZ SAATİNDE ESKİ SİSTEME DÖNÜLMELİ

Borsa İstanbul’da Gong Sur Tatil Evleri GYO için çaldı

SUR TATİL EVLERİ GYO’NUN HALKA ARZINA BÜYÜK İLGİ

Sur Yapı ‘Müşteri Deneyimini En İyi Yöneten Marka - Yılın Tüketici Markası’ Seçildi

EMO BAŞKANI TAT'TAN MAAŞ AÇIKLAMASI

SUR YAPI ANTALYA'DA TESLİMLER HIZ KESMİYOR

Trendyol Star Ödülleri’nin Eylül ayı sahipleri belli oldu

SUR YAPI TATİL EVLERİ ANTALYA'DA 4 MEVSİM TATİL

SUR YAPI ANTALYA'DA TESLİMLER TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR