Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, denizcilik sektörüne destek olmak için bugüne kadar 14,6
milyar liralık ÖTV’siz yakıt desteği sağladıklarını ve yeşil dönüşüm için 7
milyon dolar teşvik verdiklerini bildirdi. Bakan Uraloğlu, yapılan yatırımlar
neticesinde Türk sahipli deniz ticaret filosunun dünyada 11. sıraya
yükseldiğini kaydederek “Son 21 yılda Ro-Ro taşımacılığında yüzde 220 artış
sağladık. Bu yıl bitmeden Tekirdağ’dan İtalya’ya yeni bir Ro-Ro hattı açmayı
planlıyoruz. Buradan bir müjde de paylaşayım; 208 yat bağlama kapasiteli
Gazipaşa Yat Limanımızın yapım çalışmalarını da bitirdik ve çok yakında hizmete
açmayı planlıyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Deniz Ticaret Odası Müşterek Meslek Komiteleri
Toplantısı’na katıldı. Bakan Uraloğlu yaptığı açıklamada “Kendine özgü bir
meslektir denizcilik. Denizcilerin birlikteliği her şeyden önce bir kader
birliğidir. Her ne kadar çok emek harcanarak kazanılan rızıkları anlatmak için
ekmeğini taştan çıkarmak gibi bir tabir kullanılsa da ekmeğini denizden
çıkartmanın ne demek olduğunu burada bulunan herkes iyi bilir. Son 22 yıldır
bir denizcinin oğlu olan Sayın Cumhurbaşkanımızın kaptanlığında denizcilik
faaliyetlerinden sorumlu bakanlık olarak attığımız her adımı bu bilinçle
atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Denizlerimizi Mavi Vatanımız
Olarak Bildik”
AK Parti hükümetleri döneminde
denizciliği milli ve öncelikli sektör olarak gördüklerini kaydeden Bakan
Uraloğlu, “Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana planlı bir şekilde
denizciliğimizi daha da geliştirecek hamleler yaptık. Öncelikli olarak yasal
düzenlemeler yaptık, denetimleri artırdık. Yatırımların önünü açtık,
tersaneciliği geliştirdik. Kıyılarımızı deniz yapılarıyla donattık, deniz
ulaşımını teşvik ettik. Hepsinden önemlisi denizlerimizi Mavi Vatanımız olarak
bildik.” dedi.
Mukaddime yazarı İbni Haldun’un
“Coğrafya kaderdir” sözlerini anımsatan Bakan Uraloğlu, “Kadim Anadolu ile
birlikte bu toprakları çevreleyen denizlerimiz de bizim kaderimizdir, denizci
ülke olmak da bizim kaderimizdir. Bugün, Türkiye gerek coğrafyamızın gerek
dünya deniz ticaretinin geleceğini inşa etmektedir.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin Dış Ticaret
Hacminin Yüzde 87,5’i Denizyolu ile Taşındı”
Dünya deniz ticaretinin 2023
yılında 12,3 milyar ton seviyesine ulaşarak önceki yıla kıyasla yüzde 2,4
büyüdüğü bilgisini paylaşan Uraloğlu, “Küresel mal ticaretinin tonaj bazında
yüzde 85’lik bölümü deniz yoluyla yapılmaktadır. Türkiye’nin 2023 yılındaki dış
ticaret hacminin de yüzde 87,5’i denizyolu ile taşınmıştır. Denizyolu
taşımacılığı, modern dünyaya gerekli ölçekte mal ithalatı ve ihracatı açısından
hayati öneme sahiptir. Bu bilinçle deniz ticaret filomuzu büyütmek ve
limanlarımızın kapasitesini geliştirmek için attığımız adımlarla bugün, daha
güçlü ve rekabetçi bir denizcilik sektörüne sahip olmanın haklı gururunu
yaşıyoruz.” dedi.
“Denizcilik Faaliyetlerimizin
Uluslararası Standartlarda Gerçekleştirildiğini Teyit Ettik”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
olarak hayata geçirdikleri denetim ve uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında
beyaz listeye geçtiklerini hatırlatan Uraloğlu, “O günden bu yana beyaz
listedeyiz. Burada yeri gelmişken Eylül ayı sonunda Uluslararası Denizcilik
Örgütü tarafından gerçekleştirilen üye devlet denetimini başarıyla
tamamladığımızı da duyurmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Denizcilik Genel
Müdürlüğümüz koordinasyonunda ilgili kurumların katılımıyla hem Ankara’da hem
de sahada gerçekleştirilen denetimlerde, denizcilik ile ilgili
faaliyetlerimizin uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirildiğini
teyit ettik. Denizcilikte öncü olarak bildiğimiz birçok ülkeden daha başarılı
olarak sonuçlanan denetim, Bakanlığımızın, tüm paydaşlarımızın ve denizcilik
camiamızın özverili çalışmalarının bir sonucudur.” şeklinde konuştu.
Dünyada İlk 10’da Yer Alma
Hedefimize Son Bir Basamak Kaldı
Türk bayrağının dünyanın en
prestijli bayrakları arasında yer almaya devam ettiğini belirten Uraloğlu,
“2002 yılında 17. sırada yer alan Türk sahipli filomuz, bugün 2 bin 100’den
fazla gemisiyle 52,7 milyon detveyt tona ulaşarak dünyada 11. sıraya yükseldi.
Dünyada ilk 10’da yer alma hedefimize son bir basamak kaldı. Yine, 152 olan
liman tesisi sayımız, 217’ye ulaşmış, bunun 194’ü faal olarak deniz
taşımacılığına hizmet etmektedir. Bu gelişime bağlı olarak, limanlarımızdaki
yük trafiği de pozitif yönde etkilenmiştir. 2002 yılında limanlarımızda 190
milyon ton olan elleçleme miktarımız 2023 yılında 521 milyon tona, konteyner
hacmimiz ise 6,5 kat artarak 12,6 milyon TEU’ya ulaşmıştır. 2024 yılına
geldiğimizde ise ilk 10 ayda limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki
yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 artarak 441,9 milyon tona ulaşmış,
elleçlenen konteyner miktarı da yüzde 7,7 artışla 11,3 milyon TEU olarak
gerçekleşmiştir.” dedi.
“Yeni Bir Yurt Dışı Ro-Ro
Hattı Daha Açmayı Planlıyoruz”
Kruvaziyer turizminde de
yükselişin devam ettiğini anlatan Uraloğlu, “2024'ün ilk 10 ayında
limanlarımıza uğrayan kruvaziyer gemi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine
göre yüzde 3,7 artarak bin 112’ye çıktı ve ülkemizde 1,8 milyona yakın turist
ağırladık. Ro-Ro taşımacılığında da büyük başarılar elde ettik. 2023 yılında
yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarımızda yaklaşık 705 bin araç taşıdık.
Bu da son 21 yılda Ro-Ro taşımacılığında yüzde 220 oranında bir artış demek ve
yeni Ro-Ro hatları kurmak için de teşvik veriyoruz. Bu yıl bitmeden
Tekirdağ’dan İtalya’ya vereceğimiz teşvik ile yeni bir yurt dışı Ro-Ro hattı
daha açmayı planlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Deniz insanlarının uluslararası
sularda da etkinliğini artırdıklarını aktaran Uraloğlu, “Türk gemi insanlarının
yabancı bayraklı gemilerde istihdamına yönelik olarak Gemi İnsanlarının Eğitim
Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları Hakkında Uluslararası Sözleşme
gereğince Hong Kong, Norveç, İngiltere ve Finlandiya gibi denizciliğin önde
gelen ülkeleri ile gemi insanı istihdamına yönelik ikili protokoller imzaladık.
Bu sayede, Türk gemi insanları, 38 farklı ülkenin bayrağını taşıyan ticari
gemilerde çalışabilme imkânına kavuştu. Bu sayıyı arttırmak için başka Avrupa
ülkeleriyle de iş birliği çalışmaları sürdürüyoruz.” dedi.
“Bugüne Kadar Sektöre 14,6
Milyar Liralık ÖTV’siz Yakıt Desteği Sağladık”
Bakan Uraloğlu, 2004 yılında
ÖTV’siz yakıt uygulamasını hayata geçirerek sicillere kayıtlı yük ve yolcu
taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine özel tüketim
vergisi tutarını sıfıra indirdiklerini hatırlatarak “Bugüne kadar sektöre 14,6
milyar liralık ÖTV’siz yakıt desteği sağladık. Denizcilikte yeşil dönüşüm için
yürürlüğe koyduğumuz ve Mart ayında yenilediğimiz Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı
Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik
kapsamında destek mekanizmasını oluşturduk. Bu kapsamda bugüne kadar toplam 4
adet gemi için 7 milyon dolar teşvik verdik. Gelecek yıl da bu teşviğimizi
devam ettireceğiz.” açıklamasında bulundu.
Marmara’da Tarama Malzemesi
2030 Yılına Kadar Belirlenen Alanlara Dökülecek
Tersaneler ve limanların yoğun
olarak kümelendiği Marmara Denizi’nin Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi ilan
edildiğini hatırlatan Uraloğlu, “Tarama malzemesinin bu korunma alanlarında
dökülüp dökülemeyeceği konusunu hassasiyetle takip ettiğimizi bilmenizi isterim.
Bununla ilgili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla
uyumlu bir çalışma süreci geçirdik. İlgili mevzuatta yapılan düzenleme ile
Marmara’daki tesislerimizin yapacakları derinleştirme sonrası ortaya çıkacak
tarama malzemesi 2030 yılına kadar yine belirlenen alanlara dökülmeye devam
edecek.” dedi.
“Fethiye-Karaot Projesi İçin
Önemli İlerleme Kaydettik”
Özel tekne sayısının her geçen
gün arttığını belirten Uraloğlu, “Buna bağlı olarak bu teknelerin
barınma-bağlama-kışlama ihtiyaçları da büyüyerek devam ediyor. Oda olarak sizin
de sürekli gündeme getirdiğiniz Ege ve Akdeniz’de tekne imal ve çekek yerleri
projelerinden biri olan Fethiye-Karaot Projesi için önemli bir ilerleme
kaydettik. Proje alanı, Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak
belirlenen sınırların dışına çıkarıldı. Bu konudaki desteklerinden dolayı Çevre
Bakanımız başta olmak üzere Bakanlığımız ilgililerine de buradan ayrıca
teşekkür ediyorum. Sizin de bildiğiniz üzere bu projeyi, özellikle
Fethiye-Karagözler’deki mevcut durumun rehabilite edilmesi amacıyla yürüttük.
Bu nedenle yerel kullanıcılar başta olmak üzere o bölgenin ihtiyacını karşılayacak
bir şekilde gerekli düzenlemeyi yapacak, Karagözler’in taşınması ön şartı ile
bu projeyi bir an evvel hayata geçirmeye çalışacağız.” şeklinde konuştu.
“Gazipaşa Yat Limanımızın
Yapım Çalışmalarını Bitirdik”
Uraloğlu, 2002’de 41 olan yat
limanı sayısını 63’e, 8 bin 500 olan tekne bağlama kapasitesini ise yüzde 194
artışla 25 bin 38’e çıkardıklarını belirterek “Yapımları devam eden ve
yapılması planlananlar ile yat limanı sayısını 74’e, tekne kapasitesini ise 29
bin 29’a yükselteceğiz. Muğla'da Dalaman ile Datça, Antalya'da Gazipaşa ile
Demre, İstanbul'da Haliç ve Tekirdağ'da Tekirdağ Yat Limanı olmak üzere toplam
kapasiteleri 2 bin 291 tekne olan yat limanının çalışmasına devam ediyoruz.”
dedi.
İzmir'de Şifne, Çeşmealtı ve
Şakran; Mersin'de Aydıncık; Çanakkale'de ise Lapseki yat limanları
planlamalarının devam ettiğini belirten Uraloğlu, “Buradan bir müjde de
paylaşayım; 208 yat bağlama kapasiteli Gazipaşa Yat Limanımızın yapım
çalışmalarını bitirdik ve çok yakında hizmete açmayı planlıyoruz. Ayrıca, 2025
yılında deniz ticaretimizin gelişmesi için en önemli unsurlardan biri olan
acentelerimiz ile ilgili mevzuatımız Gemi Acenteleri Yönetmeliği’ni
güncelleyeceğimizi de duyurmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
“Belli Boy Üzerindeki
Teknelerin İkinci El Olarak İthal Edilebilmesini Sağlayacağız”
Özel teknelerle ilgili olarak
önemli taleplerden birinin teknelerin Türk Bayrağına geçişinin sağlanmasına
yönelik olduğunu aktaran Uraloğlu, “Bildiğiniz üzere imalat sektörünün
korunması adına bu tür talepleri kısıtlı tutuyoruz. Ancak ülkemizde üretimi yapılmayan
ve deniz turizmi açısından faydası olacağını düşündüğümüz; örneğin 24 metre ve
üzeri teknelerle, 12 metre üzeri yelkenli tip tekneler gibi belli bir boy
üzerindeki teknelerin İthalat Rejimi 7. madde kapsamında ikinci el olarak ithal
edilebilmesini sağlayacağız.” dedi.
Ülke savunması için donanmanın
rolü neyse, ülke ticareti için de denizcilik sektörünün ve filonun rolünün o
olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Türk deniz ticaret filosunu
yenileyerek, 12 milyar tonu geçen dünya deniz ticaret hacminden daha fazla pay
almayı amaçlıyoruz. Ro-Ro ve kabotaj taşımacılığını geliştireceğiz. Türkiye’nin
dış ticaretinde Türk sahipli filoyu kullanarak navlun açığını azaltmak için
gemi işletmeciliğini destekleyen yeni modeller oluşturacağız. Gemi ve yat inşa
sanayimizi yenilikçi teknolojilerle donatarak daha rekabetçi bir hale getirmeyi
hedefliyoruz. Denizcilik eğitimini iyileştirerek Türk ve dünya filolarında Türk
gemi adamlarının istihdamını arttıracak, deniz turizminde ihtiyaç duyulan tekne
bağlama kapasitesini de yükselteceğiz. Bu konuda da çalışmalar yapacağız.
Kurvaziyer gemilerin diğer limanlarımıza uğrak çeşitliliğini teşvik edecek
önlemler almayı da planlıyoruz.”